Kişisel verileriniz KVKK kapsamında mevzuata uygun olarak toplanıp işlenmektedir. Daha fazla bilgi almak için Aydınlatma Metni’ni inceleyebilirsiniz.

TAMAM

Detoks



Detoks, yaygın kullanılan anlamda toksinlerden arınma demektir.
Bir toksin, vücuda zararlı etkileri olan hastalıklara, alerjilere veya genel bir hastalık hissine sebep olan herhangi bir madde olabilir.

Bu toksinleri; sudan, yemekten veya havadan alabiliriz. Vücudumuzun doğal detoks mekanizmaları tüm hızıyla çalışır, terlemek,
idrar yapmak ve dışkılamak gibi...

Sağlıklı bir bireyin savunma sistemi bu toksinlerle baş edebilecek kapasitededir. Sağlıklı olmanın da birinci şartı yeterli ve dengeli beslenmek ve yaşam boyu düzenli fiziksel aktivite yapmaktır.

Detoks programı vücudumuzun yenilenmesini sağlarken kendinizi daha zinde, huzurlu ve enerjik hisssetmenize yardımcı olacaktır.


Çok toksik, zehirli kirli bir dünyada yaşıyoruz. Sonra bedenlerimiz duygularımız düşüncelerimiz kirleniyor. Bu toksinler biriktikçe, bizler kirlendikçe sağlıklı olmak zorlaşıyor.

Her zaman söylediğim gibi sağlıklı beslenebilmek için önce sağlıklı gıdaya ulaşmak gerek.

Sağlıklı bir hayatımızın olması için de önce dünyamızın bedenimizin temiz olması veya kolay hızlı temizlenebiliyor olması ve bunu istemek gerek.

Artık vücudumuz bunu temizlemekte zorlandığında başlıyor hastalıklar. Hangi organ hangi sistemde birikmiş ise o sistemde hasar başlıyor, o sistem organ fonksiyonunu yerine getiremiyor eksik getiriyor veya yanılgılar yaşıyor illüzyon gibi yanlış yerine getiriyor.

Karaciğer, böbrek, akciğer, lenf sistemi, kolon ve cildimiz Detoks organlarımız.

Terleyerek, dışkı ile, idrar ile, nefes ve safra ile biz bu toksinleri atıyoruz. Ne zaman ki bu toksik yük artar ve beden temizlenmek de zorlanır ve artık vücut bahşedemeyecek noktaya gelir ki bizler yediğimiz gelişigüzel her şeyle bu yükü artırıyoruz, hastalıklar başlar.
 

TOKSİK YÜKÜN BİRİKİMİNE BAĞLI HASTALIKLAR:

  • Otoimmün Sistem Hastalıklar
  • Nörolojik Hastalıklar
  • Kalp Ve Damar Sistemi
  • Obezite
  • İnsülin Direnci
  • Diyabet
  • İyileşmeyen Yaralar
  • Enfeksiyonlar
  • Kronik Yorgunluk
  • Sindirim Sistemi sorunları
  • Hormonal Sorunlar
  • Mutsuzluk, Anksiyete, Panik Atak…
  • Kanser
  • İletişim - İlişki sorunları ..vb. bu uzun bir liste
     

ÖNERİLER:

  • Fermente Gıdalar tüketmek
  • Probiyotik kullanmak
  • Nefes Egzersizleri yapmak
  • Sık Banyo yapmak
  • Doğal ve Organik Beslenmek
  • Bağırsak Sisteminin mutlaka iyileştirilmesi
  • Soğan, Sarımsak, Avokado, Kırmızı Pancar
  • Spor yapmak, Ter atmak, Lenf Masajı, Kan Dolaşımını artıracak yürüyüşler yapmak, Doğa ile daha çok birlikte olmak
  • Negatif olan herkesten her şeyden uzak durmak, Hayatımızı sadeleştirmek
  • İşlenmiş Gıdalar kullanmamak
  • Fermente Sebze ve Meyve Suları içmek
  • Glutatyon, Koenzim Q10, C Vitamini, B Grubu Vitaminler, Magnezyum ve Diyetisyeninizin önereceği ihtiyacınız olan diğer Takviyeler
  • Gaps Diyeti
  • Su içmek ve kalkınca bir Bardak Limonlu veya Sirkeli Su içmek


VÜCUDUMUZA GİREN TOKSİNLER EN ÇOK HANGİ YOLLA ALINIR?

  • Fazla miktarda fast food tüketmek,
  • Kızartma tüketmek,
  • Füme tarzı yiyecekler,
  • Fazla miktarda tatlandırıcı kullanmak,
  • Sigara içmek,alkol kullanmak,
  • Mangalda, kömür ateşinde direkt pişmiş yiyecekler,
  • Güneş ışınlarına korunmasız çok fazla maruz kalmak,
  • Kirli hava koşulları, egzoz dumanı,
     
  • Çeşitli iş ortamları (narkoza maruz kalan sağlık personeli, kömür ocakları, boya ve çeşitli kimyasal maddelerle çalışılan iş kolları)
  • Çok uzun süren saatler boyunca çalışmak,
  • Sürekli ilaç kullanmak,
  • Elektromanyetik dalgalar,
  • Endüstriyel bölgede yaşamak. Hatta sadece nefes almak bile zararlı toksinlerin alınması için yeterlidir.


     


SERBEST RADİKAL, ANTİOKSİDAN GİBİ KAVRAMLAR NE ANLAMA GELİR?

Serbest Radikal, Zararlı toksinler kana geçtikten sonra serbest radikal dediğimiz maddelere dönüşürler.
Serbest radik+aller, sağlam moleküllerden elektron çalarak, onların yapısını bozarak, normal moleküllere zarar veren maddelerdir.

Serbest radikallerle vücudun başa çıkması ancak antioksidan vitaminlerin ve suyun yeterli tüketilmesi ile mümkündür.

Oksitlenme (oksidasyon) paslanmak demektir. 

Demirin havadaki oksijenle, nemli ortamda birleşmesi sonucu ortaya paslı demir çıkmıyor mu?
Nasıl paslı bir demir özelliğini yitiriyorsa hücrelerde zararlı maddeler aracılığı ile oksitlendiğinde aynı paslı demir gibi özelliğini yitirir, ömrünü sürdüremez ve kendini yenileyemez.
Oksitlenmeye yani paslanmaya karşı doğanın silahları antioksidanlardır.
Balığın sudan çıktıktan sonra ölmesi, oksijenin zararlı etkilerine örnek gösterilebilecek diğer olaylardandır.

ANTİOKSİDAN 

Vücut hücreleri tarafından üretildiği gibi, gıdalarla da alınan bir grup kimyasal maddedir.

Soluduğumuz havadaki oksijen, vücut içinde serbest radikaller adı verilen ve toksik (zehirli) etki gösteren bazı maddelerin oluşmasına neden olur.

Vücudumuzda bulunan antioksidanlar, serbest radikallere karşı etki göstererek bunların zarar vermesini önler.
Ayrıca vücuda alınan besinler, kana karışana dek bir çok reaksiyona uğrarlar ve sindirim esnasında "serbest radikaller" adı verilen ve hücrelerin oksitlenmesini sağlayan oksidanlar açığa çıkmaktadır.

Vücudun ürettiği veya dışarıdan alınan bu zararlı maddelere karşı bağışıklık sistemi bazı mekanizmaları ve enzim faaliyetlerini devreye sokar.
Bu enzimlerin etkinliğini artıran ve doğru çalışmasında görev alan maddelere "antioksidan" denir ve antioksidanlar vücuda doğal yollarla, besinlerle alınırlar.


 

TOKSİN VE STRES
Vücudumuz ki kirlilik bize başka açılardan da zarar verebilir,

  • Konsantrasyon eksikliği,
  • Huzursuzluk,
  • Unutkanlık,
  • Hafıza zayıflığı,
  • Öfke,
  • Depresyon,
  • Gerginlik,
  • Enerji düşüklüğü,
  • Yorgunluk... v.b
     

TOKSİNLERDEN NASIL ARINABİLİRİZ?

Toksinlerin zararlı etkilerinden korunmak için; 
Antioksidan vitaminler içeren besinlerin alımına daha çok özen gösterilmeli, besinleri pişirme ve hazırlama yöntemi olarak kızartma ve kavurma, direkt ısıda pişirme yöntemleri uygulanmamalıdır.
 

DETOKSA İHTİYACIMIZ VARMI?

Ciltte kızarıklık, baş dönmesi baygınlık, kramp, uykususzluk, uyuşukluk, baş ağrısı, hazımsızlık, mide yanması, mide bulantısı, yiyecek alerjileri, gaz ve şişkinlik, eklemlerde şişlik, ishal, kabızlık, ağız kokması, akne-sivilce, boğaz ağrısı, kuru cilt, selülit, kilo, cinsel isteksizlik vb. şikayetlerimiz varsa kısa süreli detoks programlarını uygulayabiliriz.


 

DETOKS DİYETLERİ SİZCE İŞE YARIYOR MU? NE KADAR SÜRE BU TÜR DİYETLER UYGULANMALIDIR?

1 Günlük, 3 Günlük, 7 Günlük, 1 Aylık Detoks Programları çeşitli merkezlerde uygulanıyor.
Bu uygulamalar sırasında kişilere sadece sebze-meyve suları, bol bitki çayları, çok fazla su verilerek katı besinlerden uzaklaşmaları isteniyor.
Bu tür programlar insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Çünkü vücudun vitamin-mineraller kadar karbonhidratlara, proteinlere ve hatta yağlara da gereksinimi var. 

Bu gereksinimleri göz ardı ederek neredeyse açlık rejimi diye tabir ettiğimizi bu şekildeki detoks diyetlerini kesinlikle önermiyoruz. 

Bu tür uygulamalar kişide çok hızlı kilo kaybına ve daha sonra hızlı kilo alımına neden oluyor. 
Bu nedenle sadece kişileri sıvı besinlerle beslemek onların sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor.

Ancak bireyin özelliklerine göre yeteri kadar besin ve besin ögelerini içeren dengeli diyetlerle, sebze ve meyve tüketimi biraz daha artırılarak detoks uygulamaları yapılabilir.
Bu tür sağlıklı detoks diyetleri diyetisyen gözetiminde uzun süre uygulanabilir. Detoks diyetlerinde yoğun egzersiz önermiyoruz.

 

DETOKS DİYETLERİ KİŞİLERE GÖRE VE MEVSİME GÖRE DEĞİŞEBİLİRMİ?

Evet çünkü her bireyin farklı ihtiyaçları bulunur.
Örneğin; barsaklarında kolit şikayeti olan bir birey için lifli gıdalar daha kontrollü kullanılmalı, bunun tam aksine kabızlık şikayeti olan bireyler için de daha fazla lif içeren bir detoks programı yapılmalıdır.

Kişilerin yaşı, cinsiyeti, nasıl bir ortamda ve kaç saat çalıştığı, ne kadar toksin maddelere maruz kaldığı, vücut ağırlığı, beslenme alışkanlıkları, ekonomik durumu, sağlık durumları birbirinden farklı olduğu için besinsel ihtiyaçları da farklıdır.

Bu yüzden diyet kişiye özeldir. Aynı diyet bir kişiye faydalı olabilirken, başka bir kişiye zarar verebilir.ilkbahar ve sonbahar detoks için en uygun zamandır.


 

DETOKS DİYETLERİ HAYVANSAL GIDALARI İÇEREBİLİR Mİ?

Evet, detoks diyetinde hayvansal gıdalar yer alabilir. 
Yenilebilen bitki ve hayvan dokularına besin diyoruz. 

Bitkisel besinlerin ve hayvansal besinlerin besin değeri yönünden çok farklı özellikleri vardır.

Örneğin; balıkta bulunan omega 3 yağ asitleri kalp ve damar sağlığı açısından vücut için elzemdir.
Süt ve yoğurtta bulunan kalsiyum ise kemik sağlığımız ve vücuttaki kasların kasılıp gevşemesi işlevleri için çok önemlidir.
Bitkisel kaynaklı demir, kalsiyum gibi bazı mineraller insan metabolizmasının tam olarak kullanabildiği yapıda değildir.
Bu nedenle hayvansal besinler yoluyla alınmalıdır.

Detoks diyetlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli konu hayvansal besinlerin doğru şekilde pişirilip tüketilmesidir.
Yumurta, et, tavuk, balık gibi besinler fırında veya haşlama yöntemi ile pişirilmelidir.

Öğünlerde bol sebze ve salatanın yanında bir miktar tüketilmelidir. Miktarlar kişiye göre ayarlanmalıdır.

 

HAYVANSAL GIDALARIN YER ALMADIĞI DETOKS DİYETLERİNDE PROTEİN İHTİYACI NASIL KARŞILANABİLİR?

Bazı kişiler özellikle hayvansal gıdaları tüketmiyor veya detoks süresince tüketmek istemiyor olabilir. Böyle bir zorunluluk olmamasına karşın bireylerin tercihlerine yönelik öneriler vermemiz de gerekebiliyor.

Biz bu tür beslenme biçimini vejetaryen beslenme biçimi olarak tanımlıyoruz. 
Eğer detoks amaçlı olarak hayvansal besinlerden uzaklaşılıyor ise 1 haftayı geçmemelerini öneriyoruz. 

Bu süre içinde besin ögeleri yönünden özellikle protein ihtiyaçlarını tam taneli tahıllardan, kuru baklagillerden, soya eti gibi bitkisel kaynaklı etlerden karşılanması gerekiyor.
Eğer kişi uzun süredir hayvansal besin tüketmiyorsa mutlaka B12 vitamini ve Demir yönünden yetersizlik söz konusudur. Kişi kansızlık gibi sorunlarla karşı karşıya olabilir. Bu gibi durumlarda mutlaka doktora danışıp besin takviyesi olarak vitamin ve mineral tabletlerini kullanmaları gerekir.


 

DETOKS DİYETİ UYGULARKEN VİTAMİN - MİNERAL TAKVİYESİ YAPILMALI MI?

İyi planlanmış sağlıklı beslenmeye uygun, kişiye özel olarak hangi besinlerin verileceği hesaplanmış detoks diyetlerinde ayrıca vitamin-mineral takviyesine gerek yoktur.

Ancak hayvansal gıdalar tüketilmiyorsa, süt yoğurt gibi besinler yenilmiyorsa o zaman takviyelere gereksinim vardır.

Bu konuda mutlaka bir uzmana danışılmalı gelişi güzel tablet kullanılmamalıdır. Bu bireye yarardan çok zarar verebilir.


 

DETOKS DİYETLERİNİ KİMLER UYGULAMAMALIDIR?

Sağlıklı ve kişiye özgü olarak diyetisyenler tarafından hazırlanan, her besin grubundan besini yeterli ve dengeli olarak içeren detoks diyetleri herkes tarafından uygulanabilir. 

Ancak, sadece meyve sebze sularından oluşan, hayvansal besinleri içermeyen, sağlığı olumsuz yönde etkileyen detoks diyetlerini aslında kimse uygulamamalıdır. Özellikle de hamile ve emziren bayanlar, yaşlılar, gelişme dönemindeki çocuklar, ergenlik dönemindeki gençler, bünyesi zayıf kişiler, şeker, tansiyon ve kanser hastaları, böbrek hastaları detoks tarzı diyetleri çok uygulayamaz.

Günümüzde özellikle de büyük şehirlerdeki yaşam standartları bireyleri olumsuz koşullar yaşamaya itiyor. Özellikle koşuşturmalarla dolu bir yaşam biçiminde, fast food besinlere fazla yönelme oluyor.

Ayrıca güvenli besinlere her zaman ulaşılamıyor. Bu nedenle sağlıklı detoks diyetleri bir bakıma zorunlu hale geliyor.  
Tekrar vurgulamak gerekirse sağlıklı bir detoks programı, kişinin daha sağlıklı beslenmesi anlamına geliyor. 


 

BİR DETOKS DİYETİ NASIL OLMALIDIR?

Öncelikle detoksun arınma olduğunu hatırlayalım.
Bu nedenle zararlı toksinlerin alınmasını engellemek detoks diyetinin birinci kuralı.
Yani sigara ve alkolden uzak durmalı, mangalda pişirilmiş besinleri yememeli, içeriğini bilmediğiniz, çok fazla katkı maddesi içeren gıdaları almamalısınız.
Bunun yanında dört temel besin grubundan ( et-tavuk- balık-kuru baklagiller, süt-kefir-yoğurt, tahıllar, taze sebze ve meyveler) bireyin ihtiyaçları doğrultusunda yeterli ve dengeli olarak tüketilmelidir. Ayrıca bol su içilmeli, yeterli miktarda diyet lifi alınmalıdır.

Sebze ve meyveler detoks diyetlerinin vazgeçilmez besinleridir.


Detoks diyetlerinde özellikle taze sebze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır. Sebze ve meyvelerin içinde bulunan başta C vitamini, diğer vitamin-mineraller, aktif bileşenler ve lifler sayesinde bedenin dinç, sağlıklı ve güzel görünmesini sağlarlar.

Vücudumuza sayısız kaynaktan giren yabancı maddelerle savaşmasında görev alırlar. Rengini veren maddeler sayesinde güçlü antioksidan kaynağıdır.

Kanser başta olmak üzere; kalp hastalıkları, hipertansiyon, kabızlık, barsak ve mide rahatsızlıkları, cilt kuruluğu gibi hemen her türlü hastalığın önlenmesi sırasında ve tedavisinde en az ilaçlar kadar değerlidir.

Sebze ve meyvelerde bulunan renk verici ögeler aynı zamanda antioksidan özelliktedir. Bu nedenle günde 5 değişik renkte sebze ve meyve tüketimi gereklidir. 

Mesela; Domatese kırmızı rengini veren likopen bir çok kanser türüne karşı koruyucudur.

Nar, mürdüm eriği, çilek, böğürtlen gibi mor - kırmızı renkli meyveler çok güçlü antioksidan özelliği taşıyan flavanoidlerden zenginidir.
Dolaşım ve sinir sistemine olumlu etkileri vardır.

Yeşil renkli sebze ve meyvelerde bulunan klorofil ise hücre yenilenmesinde önemli rol almaktadır. Ayrıca içerdiği diğer mineraller sayesinde de vücudun elektrolit dengesi sağlanmış olur.

Sarı - turuncu meyve ve sebzelerde Beta - Karoten dediğimiz A vitaminin öncü maddeleri vardır. A vitamini gibi çok güçlü antioksidan etkileri vardır.

Elma, armut, karnabahar, kereviz, pırasa gibi beyaz sebze meyveler içerdikleri çözünebilen lifler ve antioksidan özellikteki ögeler sayesinde detoks diyetlerinin vazgeçilmez besinleridir.

 

Online Diyet